Genel Almanya’da Erasmus By Konuk Yazar Posted on 29 Kasım 2015 18 min read 24 4 20,711 Paylaş ! Facebook Paylaş ! Twitter Paylaş ! Google+ Paylaş ! Reddit Paylaş ! Pinterest Paylaş ! Linkedin Paylaş ! Tumblr Her şey Sakarya Üniversitesi,Mekatronik Mühendisliği 2.sınıfta iken başladı.İnternette gezinirken Üniversitede Erasmus sınavının olacağını öğrendim ve direk kaydımı yaptırdım.Sınava da girdik ve neticesinde Almanya’nın en eski üniversitelerinden biri olan Rostock Üniversitesinde öğrenim görmeye hak kazandım.Takdir edersiniz ki ilk başta çok mutlu olmuştum.Sonrasında öğrendim ki,öğrenim dili Almanca idi.Ben çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım.İşin enterasan tarafı şu ki;Erasmus sınavı ingilizce idi fakat eğitim dili Almanca idi.Ama diğer taraftan bu benim için güzel fırsattı yeni bir dil öğrenmek için.Ama belki üniversitemi de uzatabilirdim. Neyse ben aileme,arkadaşlarıma,üniversite hocalarıma falan danışıyorum.Kafam hepten karışıyor.Kimisi iyi olur diyor kimisi olumsuz bakıyor.Olumsuz bakanlardan saygı duyduğum kişiler de var.İşte en çok güvendiğim kişiler bana gitme diyor.Belki de okulda dönem uzatmak istemiyorum.Ve nitekim gitmekten vazgeçtim.İlk başta kazanmayı çok istediğim bir şeyden vazgeçiyordum.Hayat 🙂 Aradan 1 yaz geçti ve ben hala hayatımda bir atılım yapmanın peşindeydim.Bir yurtdışına çıkıp,yeni insanlarla tanışıp,yeni kültürler öğrenip bakış açımı genişletmem lazımdı.Tekrar Erasmus sınavı oldu ve ben tekrar Rostock Üniversitesini kazanmıştım 🙂 O zaman 2 seçenek ,bir tanesi de Macaristan idi.Ama nedense bana hep Rostock çıkıyordu.Dedim ki bu işte bir iş var.2.defada çıkıyorsa ben buraya gitmeliyim.Okulumu da uzatsam yine gidecektim.Artık kararım kesindi,kimseye sormuyordum gitmelimiyim gitmemeliyim diye 🙂 Yoğun evrak döneminden sonra gerekli işlemler tamamlanmıştı.28 Mart günü Berlin Tegel Havaalanına varmıştım.Bir arkadaşım sağolsun havaalanından beni almıştı.Şehir hakkında bilgiler verdi,özellikle Berlin’de ulaşım ağı çok güzeldi.Arkadaşım belli başlı bilgiler verdikten sonra işi olduğu için yanımdan ayrıldı ve ben Berlin’de tektim.Otelime yerleştim.Ertesi gün gezilerime başlamıştım.Berlin Hayvanat Bahçesi,Postademer Platz,Alexander Platz,Kreuzberg,Berlin Duvarı,Checkpoint Charlie,Olimpiyat Stadyumu,Brandenburg,Parlamento Binası,Merkel Abla’nın çalışma ofisi ve adını unuttuğum bir çok yeri gezme fırsatım oldu. Berlin’den sonra Rostock’a gitmenin vakti gelmişti.Meinfernbus’a bindim ve 2-3 saatlik bir yolculuğun ardından Rostock’taydım.Benden önce Rostock’a ulaşan bir arkadaşım vardı.Sizden iyi olmasın adı Cüneyt 🙂 Cüneyt ile Max-Plank yurdunda buluşacaktık.Otogardan (ZOB) bir taksiye atlayıp yurda gittik.Cüneytle buluştuk falan yurda yerleşmek için bazı prosedürler vardı.Onları tamamlamak için Studentenwerk’e gitmemiz lazımdı.Çok şanslıydık ki Almanya’da kurumların çalışma saatleri çok değişikti.Türkiyedeki mantık sabah 8 akşam 5 yoktu 🙂 Mesela;Salı ve Perşembe günleri açıktı.Yoksa çok bekleyecektik.Studentenwerkteki yetkili para yatırmamız gerektiğini söyledi,sonrasında yurda yerleşecektik.Neyse biz çıktık bankamatik aramaya.Eneteresan bir olay daha vardı ki benim karttan para çekilmiyordu 🙂 Türkiye’den gelirken bütün ayarlamaları da yapmıştım halbuki.Nerdeyse Rostocktaki bütün bankamatikleri gezmiştik ama para çekilmiyordu 🙂 Yine bir bankamatikten para çekemiyorken Mardinli Ramazan abi ile tanıştık.Bize çok yardımları dokundu sağolsun.Ramazan Abilerin dükkanına gitmiştik ki Fırat ve Veysel abilerle tanıştık.Veysel abi çok büyük misafirperverlik yaptı bize,evinde 3 gün ağırladı.Hiç tanımadığım bir insan beni evinde misafir etmişti.Çok güzel insanlardı,buradan onlara saygılar 🙂 Bizdeki de iyi cesaret hiç tanımadığımız insanın evinde kalıyorduk.Sağolsunlar bizleri en güzel şekilde ağırladılar.O süre zarfında para işini de halletik ve tekrar Studentenwerk’e gittik.İşimizi halletmiştik artık.Erich-Schlisenger yurdunda kalacaktım.Yerim yurdum belliydi 🙂 Studentenwerk’te iken Emre diye bir arkadaşla da tanışmıştık ki bizlere çok yardımcı oldular.Onlara da teşekkürlerimizi sunuyoruz.Sonrasında Emre’nin arkadaşı Ümit’lede tanıştık.Bizlere Rostock hakkında çok güzel bilgiler verdiler.Onların sayesinde çabuk alışmıştık. Artık Rostock’u yavaş yavaş çözmüştük.Üniversite’de yapılan oryantasyon eğitimi ile de daha da alışmıştık.Üniversite’ye kayıt olduk.Fakat normalde Türkiye’de birinci öğretimler para vermiyorken Almanya’da giriş ücreti olarak 142 Euro para yatırdık.Bize çok dokundu ama bu paranın içerisinde 6 aylık ücretsiz ulaşım hakkını da elde etmiştik 🙂 Willkomen Geld Bir şey öğrendik ki Rostock’a gelen öğrencilere Rostock Belediyesi 100 Euro hoşgeldin parası veriyor 🙂 Bize can suyu gibi gelmişti gerçekten.Sizde giderseniz bu parayı almayı unutmayın 🙂 İlk Üniversite Dersi Almanya’ya gitmeden önce A2 seviyesinde bir Almancam vardı.Ama tabi ki verilen dersler Almanca olduğu için özellikle de Akademik Almanca olduğundan o dersten sonra direk yoğunlaştırılmış Almanca kursuna yazılmıştım 🙂 Almanca Kursu Eğer Almanya’da isem Almanca bilmeden olmaz.Kesinlikle öğrenmem lazımdı ve MIGRA adında bir kursa kayıt oldum.Yaklaşık 3-4 ay boyunca kursa devam ettim.Çok güzel arkadaşlıklarım oldu.Gerçekten hayatımın en özel zamanlarını yaşamıştım.Almancam’da ise B1 seviyesine gelmiştim ki takır takır konuşabiliyordum:) Çok mutluydum.İngilizce yanında artık Almanca’da konuşabiliyordum. Gezi Maceraları Gezmek için para lazımdı 🙂 Gezmek için epey bir zaman bekledim açıkçası.Paramın büyük bir çoğunluğunu dil kursuna vermiştim.Parasızlıktan gezemiyordum.Sonrasında Portekizli arkadaşım Jasen sayesinde bir İtalyan Restoranında geçici bir iş buldum 🙂 Belli bir süre çalıştım.Hem dilimi geliştirme fırsatı bulmuştum hem de gezmek için para bulmuştum.Sonrasında bir gezi rotası hazırladım.Sabah Rostock’tan Hamburg’a gidecektim.Akşama kadar gezecektim ve akşamı Dortmund’a geçecektim.Dortmund’da öğlene kadar gezdikten sonra Köln’e geçip akşama kadar da orayı gezecektim.Gece’de Münih arabasına binecektim.Ve hiç bir otelde falan da kalmayacaktım.Plan biraz çılgıncaydı.Tek başımaydım 🙂 Hamburg Hamburg’ta belediye binası,Altona,Reeperbahn,Alster,Wunderland,Fishmarkt gibi yerleri gezdim.Akşama kadar çok yorulmuştum artık kalacak yerim de yoktu hava da kararıyordu.Otobüsümde rötar yapmıştı bekleyecektim.Hmaburg sokaklarında gezerken şans eseri bir Türk kıraathanesi bulmuştum 🙂 Sanki Türkiye’deydim.O zaman da Galatasaray-Osmanlıspor maçı vardı.Onu izlemiştim 🙂 Maç bittikten sonra otogara doğru yola koyuldum.Otogarda’da yeni insanlarla tanışmıştım.Benim için unutulmaz bir gündü. Dortmund Hamburg’tan sonraki durağım ise Dortmund 🙂 Sabah 5 gibi otobüs otogara ulaştı.Her yer karanlık,yağmur yağıyor,hava soğuk.Allahtan ki şemsiyem vardı 🙂 Hızlı bir şekilde şehir yapısını çözmeye çalıştım.Kısa zamanda çzömüştüm metro hatları falan artık bendeydi.Uykusuzlukta var tabi ne yaparsın.Sabah bir kuytu köşe buldum orada belli süre kestirdikten sonra şehri gezmeye başladım.Almanya’nın en büyük stadı olan Signal Iduna Park’a gittim.Şehir merkezine gittim.Birkaç yer daha gezdikten sonra artık Köln’e gitmenin vakti gelmişti. KÖLN Öğlen Köln’e varmıştım.Otogarın hemen karşısında Köln Katedrali vardı.Onu inceleme fırsatım oldu.Yapı gerçekten görmeye değer.Sonrasında bir Türk dönercisine gidip karnımı doyurdum.Dönerci de Konyalıydı.Biraz memleket meseleleri hakkında konuştuktan sonra yola koyulmuştum.Köln’deki televizyon kulesine gitmiştim.Zamanımda kısalıyordu Münih arabasının saati yaklaşıyordu.Biraz daha Köln’ü gezdikten sonra otogara gittim.Munih arabasına binmiştim. Munih Munih gerçekten çok güzeldi.Tam görülmesi gereken yerlerden biri bana göre.Munihte Dünya’nın en büyük bilim müzesi,Allianz Arena,Munih Olimpiyat Merkezi,BMW Müzesi,Munih Eyalet Meclisi Binası ve daha bir çok yeri görme fırsatı buldum.Ama belki de gezim sırasında en çok sevdiğim yerdi Münih. Tavsiyeler Üniversite hayatını çok iyi değerlendirmek gerekiyor.Sadece ders ders değil 🙂 Gerek yeni yerler görmek,yeni insanlar tanımak,yeni kültürler öğrenmek,yeni bir dil öğrenmek.İnsanın gerçekten ufkunu çok genişletiyor.Kendine öz güveni geliyor.İnanın hayata bakış açınızı değiştiriyor.Olayları artık tek taraflı olarak değerlendirmiyorsunuz.Sadece derslerde başarılı olmanın yeterli olmadığını anlıyorsunuz.Kişisel gelişim alanında kendinize çok şeyler katıyorsunuz.Sizlere de üniversitede okurken bu gibi projelerin içerisinde yer almanızı şiddetle öneriyorum 🙂 Almanya gezim boyunca deneyimlerimi aktardığım bu yazımda sizlere son bir şey daha söylemeden yazımı bitirmek istemiyorum. Tüm seyahatim boyunca gördüm ki Alman dili konusunda tam bir bilgi birikimine sahip değilseniz; sorunlarla karşılaşmamanız mümkün olmuyor. Bu yüzden de iyi fırsatlar sunan bir çeviri platformu ile anlaşma sağladıktan sonra Almanya gezisine çıkmalısınız. Bizim önerebileceğimiz en kaliteli Türkçe Almanca tercüme hizmeti sunan şirketlerden birisi Protranslate’dir. Herhangi bir çeviri ihtiyacı duyarsanız bu platformdan yararlanabilirsiniz. İngilizce öğrenmek için artık bekleme adlı yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Sürçi Lisan ettiysek affola! Selametle!