Temel Elektronik Bir Eğitimci Gözüyle Elektronik Dünyası By Konuk Yazar Posted on 28 Kasım 2015 8 min read 1 0 2,215 Paylaş ! Facebook Paylaş ! Twitter Paylaş ! Google+ Paylaş ! Reddit Paylaş ! Pinterest Paylaş ! Linkedin Paylaş ! Tumblr Bugünkü yazımda eğitimci olmam hasebiyle haddim olmasada ülkemizde ve dünyada elektronik ve elektronik eğitimi hakkında birkaç konuya değinmek istiyorum. Elektronikçi abilerime saygılarımı sunarak sözlerie başlamak istiyorum. Acizane yaklaşık 18-20 yıldır elektronik dünyanın kıyısında bulunmaktayım. Otuz küsür yıllık şu ahir ömrümde defalarca elektroniğin bir daha geçmişe dönmeyecek şekilde evrildiğini yada şekil değiştirdiğini gördüm. Elektronik mesleği ile doksanlı yıllarda lisede tanıştım. O yıllar analog ve dijital entegrelerin altın yıllarıydı. Elektronik dediğinizde Transistör ve dijital yada analog entegrelerle haşır neşir oluyordunuz. Analog bir işlem yapacağınızda sadece bir işlem yapabilen bir entegre ile uğraşmanız gerkiyordu. Dijital ise daha kötüydü. Her tür kapı için ayrı bir entegre vardı. Duyduğumuz kadarıyla önceden durum çok daha vahimmiş. Bırak entegreyi Transistör görevi görsün diye lambalar kullanılırmış (Allahdan o dönemleri görmedik). Bahsi geçen yıllar doksanların ortalarıydı. Ayrıca o yıllarda bir de Televizyon tamircileri vardı nerdeyse her sokata bir tamirci bulunurdu. (Benim gözümde tamircile Nasanın o sokaktaki şubesi gibi önemli yerlerdi) seksenli ve doksanlı yıllarda altın yıllarını yaşayan tv tamircileri, Televizyon içerisindeki kartların küçülmesi ayrıca tüpün ortadan kalkıp LCD ye geçilmesi ile birer birer yok oldular. Geride kalan tamirci abilerimizde ya emekli oldu yada uydu satıcısına dönüştü. Anladığım kadarıyla tamirciliği yok eden şeyde bizzat elektroniğin kendisi oldu. Doksanlı yıllar ve iki binler elektronik için sıçrama yada mantığın tamamen değiştiği yıllar oldu. Dijital/Analog ve tek işlevli entegrelerin yerine birçok entegreyi kapsayan Mikroişlemciler sivil kullarım için piyasaya çıktılar. Aslında bu yaşanan lambalardan yarıiletkenleri geçişte yaşanan ne ise Entegrelerden mikroişlemciler geçişde aynı şeydi. Yani kendi içinde sessiz bir devrim olmuştu. Örneklendirmek gerekirse A4 kağıdı kadar alan kaplayan entegreli elektronik devre neredeyse silgi kadar yer kaplayan tek bir kılıfın içine sığdı. Artık Birçok entegrenin gönlünü görüp onlardan ayrı ayrı iş beklemek yerine tek bir işlemciden çok daha fazla şey bekler olduk. Bu arada elekronikçilerin hayatına “programlama” kavramıda usulca süzülmüş oldu. Bu aşamada Bilgisayarcılarla mesleki anlam daha yakınlaştığımız düşünüyorum. Buna binaen a4 kağıdı kadar devrenin yaptığı işi bir işlemciye yaptıracaksak yazılımla buna ikna etmemiz gerekiyordu. Bu dönemde birçok üniversite ve özel işletme tamamen buna yönelindi. Tüm bu gelişmeler hiç yerinde duracak gibi değildi. İşlemciler ve daha çok işlem kapasitesine sahip denetleyiciler. Yine elektronik dünyası için yetersiz kalıp bunu faklı bir forma sokma ihtiyacı oluştu. Artık yeni forma geçme zamanı geldi ve mikrodenetleyici tabanlı platformlar bu dünyaya merhaba dediler. Belki burada platformdan bahsetmek doğru olacaktır. Yazılımı ve donanımı birbirine entegre edip sistem ihtiyaçlarını minimuma düşürüp kullanıcıyı sadece program yazarı haline dönüştürdü diyebiliriz. Platformlar düşünüldüğünden çok daha etkileci oldu. Sadece elektronik dünyası değil daha bir çok meslek grubunun içene girdi. Bilgisayarcılar Makinacılar ve benzeri gibimeslek grupları, entegreler yerine platform kullanmayı daha çok sevdiler. Mesala makine mühendisleri için makine kontrolü meslesi için bu platformları kullanmaya çok daha mantıklı hale geldi. Bir eğitimci gözü ile yaşanan bütün bu devrimler gelişmelerden sonra herhangi şekilde elektroniğin bir yerlerinde iseniz. Yazılım bilginiz ile platform vasıtası ile diğer elektrikli cihazları kontol etmek zorundasınız. Özetle büyük firmaların oluşturduğu platform dünyası başta elektronik dünyası olmak üzere diğer disiplinlerde çalışan meslek grubunuda cezbedip kendi dünyasına çekti. Altı çizilmesi gereken en önemli mesele bir elektronikçi eğer kendisine tam bir elektronikçi demek istiyorsa bu platform dünyasına girip orda söz sahibi olmalıdır. Yoksa transistörün karşısındaki lamba, Mikroişlemcinin karşısındaki entegre yada arduinonun karşısındaki mikroişlemci gibi kalacağı aşikardır. Sürç-i Lisan ettikse affola! Mustafa Karakaş