Bilişim Bir Saniyede 20 Film İndirmek İster misiniz? By Konuk Yazar Posted on 26 Nisan 2017 8 min read 0 0 2,795 Paylaş ! Facebook Paylaş ! Twitter Paylaş ! Google+ Paylaş ! Reddit Paylaş ! Pinterest Paylaş ! Linkedin Paylaş ! Tumblr Wi-Fi teknolojisine alternatif bir kablosuz bağlantı: Li-Fi (Light Fidelity) Li-Fi çok yüksek hızda kablosuz iletişimle çalışan bir görünür Işıkla İletişim (VLC) sistemidir. Li-Fi veri aktarımı için ev tipi LED ampullerini kullanmaktadır ve saniyede 224 gbps hıza ulaşılabiliyor. Bu da saniyede yaklaşık 20 film uzunluğunda veri indirilebileceği anlamına geliyor. Alman profesör Harald Haas görünür ışık kullanılarak veri aktarımı yapılabileceğini, bu şekilde daha çok verinin daha az maliyetle aktarılabileceğini düşünüyor. Li-Fi, Edinburgh Üniversitesi’nde mobil iletişim profesörü olan Harald Haas tarafından icat edilmiştir. Haas, ekibi ile yaptığı prototipi ilk kez 2011’de katıldığı Ted programında tanıtmıştır. Wi-Fi radyo frekanslarını kullanır ve hastane, uçak kabinleri benzeri yerlerde telefonumuzun kapatılması istenir. Radyo dalgaları duvarlardan geçebilir ve kötü niyetli insanlar sizin ağınızdan faydalanabilir. Telsiz direkleri ve baz istasyonları çok fazla enerji tüketiyor ve enerjinin çoğu radyo dalgalarını aktarmak için değil baz istasyonlarını soğutmak için kullanılıyor, yani verimlilik çok düşük. Li-Fi ise görünür ışık kullanır ve zararlı değildir. Zaten hali hazırda aklımıza gelebilecek hemen hemen her yerde ışık var, altyapı var. Tek yapılması gereken akkor lambaları ve floresanları LED lambaları ile değiştirmek olacaktır. Ayrıca görünür ışık duvardan geçemez. Bu bize güvenlik sağlayacaktır, başkaları bizim ağımıza erişemez. Li-Fi’nin çalışma mantığı ise şu şekilde anlatılabilir. LED lambalarının şiddeti gözle fark edilemeyecek kadar hızlı bir şekilde ayarlanabilir. Sinyal işleyebilen bir alıcı, ışığın şiddetinde oluşan ve bizim fark edemediğimiz küçük değişiklikleri elektrik sinyaline dönüştürür. Bu sinyal sayesinde ise veri aktarımı gerçekleştirilebilir. Bu teknoloji kullanılırken mutlaka ışığa ihtiyaç var ancak çok az bir ışıkta hala veri aktarımı sağlanabiliyor. Yani LED lambaları bizi rahatsız etmeyecek şekilde ayarladığımız takdirde hala veri aktarımı devam edecektir. Dışarıda da her yerde ışıkların var olduğunu düşündüğümüzde, sokak lambaları gibi, kamuya açık alanlarda da bu teknolojiyi kullanabiliriz. Aynı şekilde hastane ve uçaklarda kullanmamızda radyo frekanslarının aksine bir sakınca olmayacaktır. Haas, 2011’deki Ted konuşmasında gösterdiği prototipte kullandığı alıcıyı, gelecekte akıllı telefonlara entegre etmek istediğinden bahsetmişti. Yakın gelecekte Internet of Things (Nesnelerin İnterneti) ile bütün cihazlar internete bağlanacak ve kablosuz bağlantı için hala radyo dalgalarının kullanıldığını varsaydığımızda ne kadar çok radyasyona maruz kalacağımızı düşünelim. Bu şekilde teknolojiyi geliştirirken enerji dostu arayışlar içine de girmeliyiz. Harald Haas 2015’teki Ted konuşmasında ise tekrar bu konu üzerinde araştırmalarından bahsetti. O zamana kadar verideki kodlanmış bilgiyi almak için hep küçük foto algılayıcılar gibi özel araçlar kullandığını söyledi. Fakat 2015 konuşmasında bu foto algılayıcılar yerine güneş pili kullandıklarını anlattı. Güneş pili normalde ışık enerjisini kullanarak onu elektrik enerjisine dönüştürür. LED ışıklarındaki küçük dalgalanmalarla kodlanan veri güneş pili sayesinde çözülüp bilgisayara, akıllı telefonlara aktarılabilir. Güneş pilleri, ışıklara kodlanmış yüksek hızda kablosuz sinyalleri ana işlevi olan enerji depolamak için kullanırken aynı zamanda da bir alıcı gibi davranıp veri aktarımı için de kullanabilir. Bu teknolojiyi sokakta kullandığımızı ve sisli bir gün olduğunu varsayalım. Böyle bir durumda güneş piline gelen ışık az olacaktır ve enerji aktarımı azalacaktır ancak yine de veri aktarımı devam edecektir. Çünkü güneş piline yeterli miktarda ışık gelecektir ve kod yine de çözülebilecektir. Evlerin çatısında bulunan güneş pillerini, pencerelere yerleştirilen yarı saydam güneş pillerini, sokaklarda bulunan banklara yerleştirilen ya da arabaların üzerine yerleştirdiğimiz güneş pillerini birer internet alıcısı olarak kullanabiliriz. Harald Haas’ın Ted konuşmalarını merak ederseniz buradan ulaşabilirsiniz. Elif Aytaç Sakarya Üniversitesi – Bilgisayar Mühendisliği, Reutlingen University – Informatik